GÜL

Gülgiİlerden, renklerinin ve kokusunun çekiciliğiyle çok aranıp, çok sevilen, aynı zamanda gülyağı yapmada endüstride de kullanılan bir çiçektir. Yüzyıllardan beri birçok şaire ilhamını veren en önemli nesneler arasında gül de varır. Daha çok doğu ülkeleri edebiyatlarında ve bizim divan edebiyatımızda birçok şiirde adı anılır. Divan edebiyatı şairleri, hasreti anlatmak için, gül ile bülbülü birbirine vurgun birer sevgili olarak göstermiştir. Bülbül, gül için yanmaktadır.
Gül, hemen hemen dünyanın her yerinde yetiştirilebilir. Genellikle ilik iklimi sever. Gülün rengi ve kokusu cinslerine göre çok değişir. Yetiştirildiği ortamın şartları, gülün rengini etkiler. Gül, killi toprağı seven, bol ışık isteyen bir çiçektir. Gül, iyi bir bakım ister. Islak yerler gül yetiştirmeye elverişli değildir. Taze gübre, gül yetiştirmede İyi bir besleyici olamaz. Güller fazla rüzgara da dayanamazlar. Gül, normal olarak yılda bir defa, ilkbaharda açar. Yalnız şubat ve ağustos gibi yılın en soğuk ve en sıcak ayları hariç sık sık açan bir çeşidi daha vardır ki, buna «Yediveren Gülü» derier. Yediveren, ekim veya kasımda bahçeye dikilen uzun, yabani gül çelikleri, İlkbaharda aşılanarak elde edilir. Gül ayrıca «adi» ve «katmerli» olarak İkiye ayrılır.
Gül yapraklarından fabrikalarda gülyağı elde edilir. Gül yağı, güle kokusunu veren sarı renkte, 30°'de kaynayan bir sıvıdır. Gülyağı, taze gülden elde edilir. İyice açılmış güller toplanarak özel kaplar içinde 75 kg. su İçine 1 kilo gül yaprağı konarak kaynatılır. Böylece elde edilen gülsuyu, damıtılarak gülyağı elde edilir. Ayrıca evlerde «okkalık gül» denen kokulu adi gülden, saptan ayrılmış yaprakları kavanoza bastırılıp, üzerine çıkacak kadar su koymak ve bir müddet bekletmek suretiyle gülsuyu elde edilir. Memleketimizde en çok gül, Isparta dolaylarında yetiştirilmektedir. Dolayısıyla bu bölgede gülyağcılık çok gelişmiş durumdadır. 'Elde edilen gülyağının büyük bir kısmı dış ülkelere satılır.